Dişime Radyo Kaçtı
Ya da
Dişimde Radyo Var
Gold filling: Altın kaplama
Enomel: diş minesi
Rectifier crystol: alıcı dolgu maddesi
Nerve filoments: sinir iplikçikleri
Dental pulp: diş özü
Maxillary or mandibular nevre: diş siniri
Bazı nadir durumlarda
insanların azı dişlerindeki dolgular radyo dalgalarını algılayabiliyor. Herhangi
dalgasal akımın AM radyo dalgalarını yakalayabilmesi olanaklıdır. Azıcık aşınmış
metal dolguların ya da elektrolitik bağlantının bile böyle bir olanağı vardır. Bu
sistem set kristal ile çalışan radyo alıcısından çok da farklı değildir.
Tekrarlamak gerekirse, metal diş dolgularının böyle bir işlevi olabiliyor. Tek
sorun sadece son derece olasılık dışı olmasıdır. Ama eğer verici istasyona kısa
bir mesafede bulunuyorsanız ve gezegenlerde bir ipe dizilmiş boncuklar gibi aynı
sıraya dizilmişlerse… 1920’lerin başından itibaren bu olguyla ilgili
söylentiler var.
John Smith
1961’de ön dişlerinden biri
çürümüş ve oyulmuş. Böylelikle dişine, diş köküne pirinç telle tutturulmuş bir
dolgu yerleştirilmiş. Bundan sonra Bay
Smith açık havada gezerken sıklıkla kafasının içinde çoğu o dönemin rağbet
gören şarkıları olan müzik sesleri duymaya başlamış. Bay Smith müziği yumuşak
fakat belirgin olarak tanımlıyormuş. Eğer iddia ettiği gibi radyoyu duyabiliyor
olsa bile, sunucunun sesini ve reklamları hiç duymamış ve hangi radyo olduğunu
da tanımlayamıyormuş. Bir iki yıl sonra Bay Smith yeni bir dişçiye gidince, dişine
kablosuz bir dolgu yerleştirilmiş ve müzik sesi kesilmiş.
Jane Smith
1947 yılında Cleveland’dan Rhode Island’a trenle
giderken, kafasında radyo sesleri duymuş. Bu deneyimi 10 dakika sürmüş. Hangi
radyo kanalını dinlediğini anlayamamış ama reklamları ve sunucunun sesini
duyduğunu hatırlıyormuş. O sıralar dişlerinde gümüş dolguları varmış.
Derleyen ve Çeviren: Evrim Baştuğ
Derleyen ve Çeviren: Evrim Baştuğ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder