Manifesto etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Manifesto etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Ekim 2012 Pazartesi

MANİFESTO DRAMAFON...


DRAMAFON

Olup bitenlere göz yumabilirsiniz…
Ama kulaklarınız her şeyin şahididir…

2 Nisan 2012 Pazartesi

Radyo Sanatı Manifestosu




Radyo Sanatı Manifestosu

Dadaist yazar Raoul Hausmann 1935 yılında kendi romanından alıntıları biraraya getirerek bir gösteri hazırlar. Detaylarla yüklenmiş metin, betimlemeler bakımından da oldukca zengindir. Akustik vurgulara fazlasıyla önem veren bu sunum, Moholy-Nagy'nin önemine değindiği oluşumun ilk habercisidir. Tanınmış edebiyatçıların çoğu kendilerini bu yeni oluşumun dışında tutsalar da -William Burroughs bu durumu korkuya bağlar- maceraperest sanatçıların katkılarıyla, geçen 65 yılda radyo sanatı sadece kendini geliştirmekle kalmaz, katıksız bir sanat formundan melez sanat formlarına yakınlaşırken yeni medyanın kullanımıyla yeni formların oluşumuna katkıda bulunur. Bugün hala radyo sanatının/edebiyatının benimsenmişliğinden, yaygınlığından bahsedilemese de, kitle iletişimi, yenilik ve yaratılıcılıkta teknoloji kullanımına ve kavramsal bir devrime kaynak oluşturduğu kesindir. Radyo sanatı en basit tanımıyla, gerçekleştirilmesi ve dinleyiciye ulaştırılması büyük ölçüde radyo teknolojisiyle sağlanan sunumlardır. En katıksız şekliyle radyo sanatı, radyofonik malzemelerin (radyo yayınlarından yapılan alıntılar) radyofonik teknolojiyle harmanlanıp dağıtılmasıdır. Ancak radyo sanatı nadir olarak katıksız biçimde karşımıza çıkar. Yaygın olan ise çoğunlukla diğer sanat formları ve onların kullandığı malzemelerle (ses ve müzik kayıtları, canlı okunan veya kaydedilmiş metinler gibi) zenginleştirilmiş bir yapıdır. Stockhausen'la birlikte Almanya'nın en önemli çağdaş bestecilerinden biri olarak anılan Georg Katzer'in 1985 yılında gerçekleştirdiği, 1933-45 yılları arasında, Nazi Almanya'sının radyo yayınlarından bir kolaj olarak tasarladıgı "Aide Memoire" katışıksız yapıya örnek gösterilebilir. Öte yandan Alman yazar ve şair Andreas Ammer 1997'de Bayer Radyosu için gerçekleştirdiği "Odysseus7"da radyo kayıtları, insan sesi, elektronik cihazlar, vurmalı çalgılar, gitar ve thereminin yani sıra kostüm, dekor gibi görsel malzemeler de kullanır. Kısacası radyo sanatı farklı malzemeler kullanılarak gerçekleştirilen ancak dinleyiciye ulaştırılması sadece radyo teknolojisiyle sağlanan sanattır. 1998 yılında ORF Kunstradio'nun gerçekleştirdiği Kunst in der Stadt II/Immersive Sound etkinlikleri dahilinde Robert Adrian X tarafından yayınlanan radyo sanatı manifestosunda da, radyo sanatı 12 maddeden olusan esnek bir çerçeve içine şu şekilde yerlestirilir:

1. Radyo sanatı, radyonun bir sanat medyumu olarak kullanılmasıdır.
2. Radyo sanatı yapım stüdyolarında değil, duyulduğu yerde oluşur.
3. Ses kalitesi, kavramsal orijinalliğe göre daha az önem taşır.
4. Radyo sanatı neredeyse hep başka seslerle (ev içi sesleri, trafik, televizyon, çalan telefonlar, oynayan çocuklar gibi) birlikte dinlenir.
5. Radyo sanatı ses sanatı'ndan (sound art) ve müzikten farklıdır. Radyo sanatı radyonun kendisidir.
6. Ses sanatı ve müzik, sırf radyodan yayını yapılıyor diye radyo sanatı olarak düşünülmemelidir.
7. Radyo alanı (radio space) radyonun dinlendiği heryerdir.
8. Radyo sanatı, radyo alanı içinde ses nesneleri kullanılarak yapılan deneylerin tümüdür.
9. Bir radyo eserinin ses kalitesini her dinleyicinin kendi radyosu belirler.
10. Her dinleyici, kendi alanlarının sesiyle birleşen eserin kendisine özel versiyonunu dinler.
11. Radyo sanatçısı, bir radyo eserinin kontrol edilemez bir deneyim olduğunu bilir.
12. Radyo sanatı "radyo" ve "sanat"ın birleşimi anlamına gelmez. Radyo sanatı, sanatı yapanların oluşturduğu radyodur.