Haber etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Haber etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Ekim 2012 Pazartesi

Dramafon Derneği 2. Olağan Genel Kurulu 6 Ekim cumartesi günü gerçekleşti...


20 Haziran 2012 Çarşamba

7/24 Sanat Maratonu

Bianet :: 7/24 Sanat Maratonu -

Sanatçılar, Şehir Tiyatroları'nda yapılan yönetmelik değişikliğini ve devlet tiyatrolarının özelleştirilmesini "Sanat Maratonu"nda 22 Haziran'a kadar yedi gün 24 saat kesintisiz protesto edecek.





 24 saat durmadan ve günlerce sürecek olan Sanat Maratonu'muz, 16 Haziran 2012 Cumartesi günü, Kadıköy Selamiçeşme Özgürlük Parkı'nda, saat 17:00 de okunacak basın bildirisinin ardından başlayacak!

16-22 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirmeyi amaçladığımız ve ardı ardına eklemlenen, tiyatro, dans, müzik, şiir dinletileri, söyleşiler, kısa film gösterileri gibi, sanatın pek çok dalından gönüllü katılımlarla oluşturulan Sanat Maratonu'muz, gece gündüz devamlılığı nedeniyle bir ilk olma niteliği taşıyor. 

Genco Erkal, Tülay Günal, Vedat Sakman, Grup Gündoğarken, Levent Kırca, Çiğdem Erken, Güvenç Dağüstün, Fırat Tanış, Ufuk Karakoç ve daha pek çok sanat meslek örgütünün, Şehir Tiyatrosu, Devlet Tiyatrosu, Özel Tiyatrolar, Üniversite topluluklarından sanatçıların katılımıyla gerçekleştirilecek bu benzersiz "Sanat Maratonu"Guınness gözlemcilerince de takip edilecektir. Halk ile sanatın ve sanatçıların buluşması ve dayanışması için tasarlanan, dünyada bir benzeri daha olmayan Sanat Maratonu'muza herkes davetlidir.


Sanatçılar, İstanbul Şehir Tiyatroları'nda yapılan yönetmelik değişikliğini ve devlet tiyatrolarının özelleştirilmesini "Sanat Maratonu"nda protesto ediyor.
16-22 Haziran arasında Kadıköy Selamiçeşme'deki Özgürlük Parkı'nda başlatılan "Sanat Maratonu"nda tiyatro, dans, müzik, şiir dinletileri, söyleşiler ve kısa film gösterileri gibi pek çok dalda gönüllü sanatçıların eserleri sergileniyor.
Cumartesi günü, Aslı Öngören'in ortak açıklamasını okumasıyla yedi gün 24 saat sürecek "Sanat Maratonu" başladı.


"Tepkimizi sanatla dile getireceğiz"

Öngören açıklamasında özgür sanat için sessiz kalmayacaklarını belirterek şöyle devam etti:
"Hiç kimse sanat ve sanatçı ile halkın arasına nifak sokamaz. Dedik ki seçilmişlerin asıl görevi sanata ihtiyacı olan özgür ortamı sağlayacak altyapıyı oluşturmaktır. Bunu sadece sanatçı için değil halk için yapmak zorundadır. Yapmazlarsa sanat buna sessiz kalmaz.
"Bugün umutlarımız da kaygılarımız da azalmış değil. Başlattığımız sanat maratonunun amacı en iyi bildiğimiz zeminden yani sahne üzerinden tüm sanat dallarının diliyle ardı ardına kaygılarımıza ve umutlarımıza dikkat çekmektir. Gayretimiz tüm insanların birbirini anladığı ve saygı duyduğu aydınlık yarınlar içindir. Bu meram anlaşılana kadar susmadık susmayacağız."
İlk gün eyleme, Grup Cem Davran, Engin Alkan, Sevinç Erbulak ve Grup Gündoğarken katıldı.
Destek verenler: İstanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği, TOBAV, TODER, OYÇED, TOMEB, Türkiye Eleştirmenler Birliği, ÇASOD, DETİS, Sanatçılar Girişimi, Amatör Tiyatro Çevresi, Nazım Hikmet Kültür Merkezi, Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı ve Alternatif Tiyatro Mekanları Ortak Girişimi. (NV)

11 Nisan 2012 Çarşamba


Radio adidas Originals iPhone & iPad Uygulamaları
6 Mayıs 2011 tarihinde yayın hayatına başlayan Radio adidas Originals, şimdi de ücretsiz iPhone ve  iPad uygulamaları ile dinleyicileriyle buluşuyor. Yeni nesil elektronik müzik, house, disco, electro-pop, indie-rock, downtempo ve lounge müzik türlerinde adidas Originals’a özel setleri ve birçok sanatçının özel yayımlanan parçaları Radio adidas Originals’ta yer alıyor. 7/24 yayın yapan radyo, günün her saati için ayrı programlara ve birçok yerli/yabancı isme de ev sahipliği yapıyor. Şimdi sıra, web üzerinden keyifle dinlediğiniz Radio adidas Originals’ı yolda, sokakta, arabada, kısacası nerede isterseniz orada dinleyebilmenizi sağlayacak, Radio adidas Originals iPhone&iPad uygulamalarını deneyimleme vakti.
iPhone Uygulamasını Yüklemek İçin;
http://itunes.apple.com/us/app/radio-adidas/id493989801?mt=8
iPad Uygulamasını Yüklemek İçin;
http://itunes.apple.com/us/app/radio-adidas-hd/id494052504?mt=8


http://www.radioadidasoriginals.com/#/all-originals-news/486/radio-adidas-originals-iphone-ipad-uygulamalari

2 Nisan 2012 Pazartesi

Dramafon (15 Mayıs 2008 BİRGÜN GAZETESİ)






HANDE DEMİRCİOGLU
( BİRGÜN GAZETESİ)

Dramafon
15 Mayıs 2008
     
Bir cumartesi gecesi, metropolün göbeğindeki odanızda uyanırsınız ve hiçbir şey görmeden, kentin geceyi dolduran, dinmek bilmeyen –sessizliği büsbütün belirli hale getiren- seslerini duyarsınız. Sistemin yalnızlığı gidermenin yolu olarak sunduğu hayata karışma formülünü uygulamak yerine; pencereleri sıkıca kapatıp radyonun düğmesini çevirmeyi tercih edebilir ve Jean Paul Sartre’ın “Gizli Oturum” oyununu, radyofonik oyun olarak dinlersiniz.  Gece Tiyatrosu başlamıştır. Zamanın akışı ve o andan itibaren gerçekleşen her durum kişinin zihin tiyatrosu kurmasına hizmet eder. Günümüz yaşama pratikleri göz önüne alındığında anlattığımın gerçeküstü bir durum olduğunu düşünenler çıkacaktır. Onlara, 17.05.08 gece yarısından sonra TRT1 radyo frekansını açmalarını önerebilirim. Victor Hugo’nun, Hernani’si ile karşılaşabilirler.
Bu deneyimi gerçek kılan ve yazının da odağını oluşturan Dramafon dergisinden bahsetmem gerekir elbette.  “Lütfen televizyonunuzu kapatmayı unutmayınız “ diyor, Dramafon.  Yayıncılığımızda bir ilk başarılıyor “Radyo oyunu ve radyo kültürü dergisi” konseptiyle tanışıyoruz. Kıvanç Nalça, “Neden hala radyo oyunu?” başlıklı yazısını “Çünkü radyo oyunu, ‘Dramafon’ özgün ve bağımsız bir disiplindir.” diyerek noktalamış. Bu sayı Samuel Beckett’i analiz ediyor. Radyo oyunları ve coğrafyamızdaki gelişimi ile ilgili bilgi vb. pek çok konuda çerçeve çizilmiş. Tarsım ve içerik, Dramafon’un avangard duruşunu ve sesini kanıtlıyor. Konu ile ilgili ya da ilgisiz, sadece avangard ya da “başka” bir deneyim yaşamak isteyenlerin, Dramafon dergisinden bir tane satın almalarını içtenlikle önerebilirim.

 Küçük tek bir hamlenin yol açacağı itaatsizliği, birlikte deneyimleyebiliriz! Zaten çıkış yok ya da var biz göremiyoruz. Ama ne olursa olsun, insanın insanca yaşaması gerekliliğinin bilinciyle denemekten başka şansımızın olmadığını da biliyoruz.            
Dramafon’dan hareketle, radyofonik oyunun ne’liği üzerine düşünüyorum. Kanımca, radyofonik oyunun dinleyiciler tarafından izlenmesi, insanın en ilkel durumlarından birini aksettirir. Bu ilkel durum, insanın yalnızlık içinde bulunması ve bu yalnızlıktan sıyrılmak, kurtulmak isteğini, hatta zorunluluğunu duyması halidir. Ama insan bu yalnızlığından sıyrılamaz, çünkü konuşacak kimsesi yoktur.  Konuş ki seni göreyim diyor Aristoteles. Konuş ki seni göreyim…
Kişi, radyosunun bir düğmesine basıyor. O anda sesler duyuluyor bu sesler ona yardım ediyor. Artık sessiz monolog bitiyor ve diyalog başlıyor. Gerçeküstüde olsa bu diyalog olagelmektedir, sürmekte, varolmaktadır… Radyofonik oyunu, edebi tür olarak ilginç kılan, belki de hayali- görünmeyen bir diyalogun olagelmesi ve bu gerçeküstü olayın gerçek bir sonuca varmasıdır. Bu haliyle dramafon( radyofonik oyun) modern edebiyata ya da “modernizm”e eklemlenir. Somut ve soyut karışır, zamanda boşluk, zamanda yırtılma ya da kayma ya da süreklilik yaratılabilinir. Dramafon; gerçeküstü bir oyundur, moral değer taşımaktadır…     
Televizyonun dalgalarına hapsolmuş yığınlar için yukarıdaki kavramlar şimdilik bir şey ifade etmese de geleceğin değerlerinin bu kavramlar üzerinden örgütleneceğini görebiliyoruz. İleri kapitalizmin yavaş yavaş tıkandığı ve tıkanacağından hareketle (Bu bir iyi niyet cümlesi değil) bir gereklilik, zorunluluk hali olarak “sanat ve sanat yapıtı” kılavuzumuz olacaktır…