PEDALLI RADYO
1907 yılında Alfred Traeger Avustralya’da çiftçilik
yaparken, evleri ile evlerinden yaklaşık 50 metre uzakta olan ambarları
arasında bir telefon hattı kurarak ailesini şaşırttı. Elinde uzmanlık
gerektiren hiçbir donanımı yoktu. Traeger telefonun mıknatıslarını pervanenin
çatal dişlerinden, diyaframını tütün tabakasının teneke kapağından, ve karbon
taneciklerini de mutfak kuzinesindeki kömürlerden imal etmişti. Böylelikle
ailesi onu elektrik mühendisi olması için okula göndermeye karar verdi. Henüz
20 yaşına gelmeden Traeger bir verici imal etti ve Mors
alfabesiyle mesaj göndermeye başladı.
Amerika’da olduğu gibi Avustralya’da da radyo
1920’lerde sıçrama yaptı. Yalnız kitlelere ulaşmak çok zor oluyordu. Avustralya
çok geniş bir alana yayılmıştı. Yüzölçümü Amerika’nın beşte dördüydü ve bütün
kıta tek bir ülkeye aitti; Avustral’yaya. Nüfusun %85’i çoğunlukla doğu ve güney
sahil şeridindeki kırsal kesimlerde yaşıyordu. Böylece radyo yaygınlaştıkça,
çözüm olarak taşradaki kırsal yalnızlığı açığa çıkarmış oldu. Kıtanın iç
kesimlerindeki kırsal alanların yerlilerinin beş tüplü karmaşık radyoları
almaya maddi güce elvermiyordu. Eğer
satın alabilselerdi bile çoğunlukla dalgalı akım kullanamıyorlardı (hatlar
döşenmiş olsa bile).
Böylelikle Alfred pedallı telsiz radyoyu keşfetti.
1927’den sonra pedallı telsiz radyoyu iyice geliştirdi. Kullanıcılar sadece
pedalları çeviriyor, üretece güç gitmesini sağlıyordu. Bu açık arazideki çiftlikler, şehirden uzak alanlarda görev yapan istasyonlar ve hatta
Avustralya’nın yerli toplulukları için, gerçekten büyük bir yenilikti. Yerli
topluluklar bunlara “Orman Şebekesi” diyorlardı ve pedallı radyolar çabucak
merkezden uzak alanlarında ve kıtanın kuzey bölümünde kalan alanların da
yayıldı.
Derleyen ve Çeviren: Evrim Baştuğ